2. GÜN: VENEDIK - FLORANSA - ROMA (538 KM)




 
Bugün çok yoğun bir gün olacak. Yolumuz çok uzun ve akşama Roma’da olmalıyız. (Booking’den yapılan rezervasyonlar iki gün kalaya kadar iptal edilebilir, ancak son iki gün artık iptal edemezsiniz ve parasını ödemek zorundasınız. O yüzden yorulduğunuz yerde bırakma şansınız yok, mutlaka rezerve ettiğiniz otele yetişmek zorundasınız, bu da bir hatırlatma olsun)

Herneyse, bugün çok heyecanlıyım, çünkü 3 önemli ve güzel şehri göreceğim. Mestre bölgesindeki otelimizden ayrıldık ve köprüyle Venedik’e geçtik.


Hemen girişte sağda yer alan büyük otoparka arabamızı parkettik ve parkyerinin hemen yanındaki vaporetto durağına gittik. (118 adacık üzerinde kurulu olan Venedik’te adalar arası ulaşım vaporettolarla yapılıyor). Benim önceden yaptığım rotaya göre, biz bir gün önce Venedik’i gezip bugün de çok merak ettiğim Burano adasını gezecektik, ancak havaalanında araç kiralarken yaşadığımız zaman kaybı, domino gibi her şeyi etkiledi ve Venedik gezisi bugüne kaldığı için Burano’yu iptal etmek zorunda kaldık. Zaten vaporetto biletleri de bayağı tuzluydu. 1 saatten sonraki en kısa süreli bilet 12 saatlik. 1 saatlik bilet 1.90 Euro iken 12 saatlik bilet 36 Euro idi. Burano artık başka sefere kaldı ve biz aldığımız 1 saatlik biletimizle vaporettomuza bindik.



4-5 durak sonra Venedik’in kalbi San Marco Meydanı’na indik. Bundan sonrasını yürüyerek geri gelmeyi planladığımız için 1 saatin dolmasına aldırış etmeden sallana sallana Venedik sokaklarında yürümeye başladık.



San Marco Meydanı çok görkemli bir yapı ve herkesin toplanma noktası.


Harita yardımıyla kanallar ve köprüler arasından geçerek Venedik’teki en büyük kanal olan Grande Kanal’a ve tabi ki Rialto Köprüsü’ne ulaşıyoruz. Buradan harika manzaralar çıkıyor, bize de fotoğraflamak düşüyor.








Henüz günün erken saati olduğu için etrafta hummalı bir çalışma var. Restaurantlar, gondollarla gelen eksik malzemelerini taşırken, belediye de yine gondollarla evlerin çöplerini topluyor.


Harita yardımıyla Venedik sokaklarını yürüyor ve ara sokaklardaki ayaküstü bişeyler yenilip içilebilen bir kafeye giriyoruz. Espresso burada İtalyanların en çok tükettiği kahve çeşiti. Birer espresso ve kruvasanla kahvaltımızı yapıp yolumuza devam ediyoruz.



Venedik sokaklarında sıkça rastladığımız bu görüntü dikkatimizi çekiyor. Sonradan anlıyoruz ki insanlar sakızları yere atmak yerine bu bölümlere yapıştırıyorlar. Böylelikle hem çevreyi temiz tutuyorlar, hem de sanatsal bir çalışma kazandırılmış oluyor :)


Güzel manzaraları fotoğraflaya fotoğraflaya arabamıza kadar geliyoruz ve gaza basıp Floransa’ya doğru yol alıyoruz.


Bugünkü yolumuz uzun. Floransa yaklaşık 200 km, oraya öğleden önce varmayı hedefliyoruz. Kiralık araçla gezmenin en keyifli tarafı istediğin an istediğin yerde durabilmek ve istediğini yapabilmek. Otoyollarda bir sürü mola yerleri ve benzinciler var. Kendimizi yorgun hissettikçe durup birer espresso içerek yolumuza devam ettik. (Ben arada bira da içtim ama şoförümüz yolda hiç içmedi)


Ve öğlene doğru Floransa’ya varıyoruz. Şehrin merkezinde büyük bir parkyeri bulup arabamızı parkediyoruz ve kendimizi bu açık hava müzesinin sokaklarına atıyoruz.





Dersimi önceden iyi çalıştığım için gezeceğimiz yerleri elimizle koymuş gibi buluyoruz. İlk olarak tabi ki Floransa’nın simgesi Duomo Katedrali’ni geziyoruz. 13. yüzyılda Arnolfo di Cambio tarafından inşasına başlanan katedralin en göz alıcı kısmı hiç şüphesiz kubbesi.




Bu ihtişamlı yapıya hayran kalıyoruz. Bol bol fotoğraf çekip Vechhio Köprüsü’nü bulmak için nehre doğru yol alıyoruz. Yol üstünde olduğu için Signoria Meydanı’ndaki Davud’u da selamlıyoruz ve köprüye ulaşıyoruz.


Arno nehri üzerindeki bu değişik mimarili köprüyü de fotoğrafladıktan sonra midemize ziyafet çekiyoruz.



Saatlerimiz 16’ya yaklaşırken Roma’ya doğru yol almaya başlıyoruz. Mesafe 230 km.




Toscana Vadisi'nin içinden geçerken gözalabildiğine uzanan bağlar ve birbirinden güzel ortaçağ köyleri bizleri cezbediyor.


Ve akşamüzeri Roma’nın girişine varıyoruz.


Ama girişe varana kadar geçirdiğimiz süreyi bir de merkeze girmek için harcıyoruz. Meşhur Roma trafiği böyle birşeymiş demek ki. Otele yaklaşık 1 saatte ulaşıyoruz. Daracık sokaklarda binlerce araç birbirine girmiş bir şekilde hareket ediyor, trafik tam bir fiyasko! Onur araç kullanma konusundaki yeteneğini bu trafikte kanıtlamış oluyor.


Iphone'dan bozma navigasyonumuz ve biz :)


Otelimizi bulduğumuzda hava kararmıştı ve biz de çok yorgunduk. O gece hiçbir yere gitmedik ve ertesi güne enerji depolamak için uykuya daldık..



OTEL:

Hotel Staedler 2:             60 EURO

Tren garı civarında, merkeze 20 dk yürüme mesafesinde, zevkle dekore edilmiş temiz bir otel. Wi-fi sadece ortak alanlarda var, odalarda yok.






Post-it:

VENEDİKTE GEZİLECEK YERLER:

        Venedik, dünya yüzünde başka hiçbir yere benzemeyen bambaşka bir şehir. Mutlaka gidilmeli

        Biz gidemedik ama, cam sanatıyla ve dantelleriyle ünlü Burano ve Murano adaları da ziyaret edilmeli

        Ve Venedik’in olmazsa olması, Gondol turu yapılmalı.


FLORANSA’DA GEZİLECEK YERLER:

         Floransa tam bir sanat şehri. Douma Katedrali gezilmeli, Michalengelo tepesinden tüm şehir fotoğraflanmalı, Vechio Köprüsü üzerinde yürünmeli Signoria Meydanı’nda gezilmeli, Uffizi Galerisi ziyaret edilmeli.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder